yağmur yağıyordu yağmur mavi
asfalta sızmış kaplumbağalar ölü balıkların sırtında
aşkın şiddetiyle titriyorlardı
sabahtı erkenci bir ulak çıldırırdı kuşlarıyla yağmurun
bedenler kaçışırdı dolambaçlı dillleriyle
tüze yalnızlıkların yalan tahtında inleyen
kul pratiklerinin seslerine gömülürdü
S.U.S. tu...

 

 

 

pek öncelerin ben-merkezciliğinin dışavurumu

yontusal bir dinginlikle sıralarım
sözcüklerimi vasat bir yere,
bu duyumlanmaz imgeleme-
taşkınlıktan ırak mı ırak!

ah! ya benim ele geçirilemez coşkularım,
varolamamış henüz
biçimleyemediğim
neredesiniz siz ey bilinçsizliğin bilinçlere
varılamaz yengisinden sonra
ulaşılır esriklik alanları?


bir uçuş diliyorum salt kanat
gökyüzünün üçgen bir köşesinde,
bir tozlaşma... miriabilis bir jalapa'da
görsün her gözenek ait bana,
süresiz dolun ve sonsuz bir ay
patlaması tüm içkinliğimde!


bildiğimi biliyorum çemberimi,
yarıçapları oturtsam bir kez özeğe-
ve eğretilikten arınmış parçacıkların
uyumsuz hiçbir üstüstelenişi düşünülemez.


bu uyumlar elaçıklığıyla ulaşacak hep
çembere...


kuşkusuz mu?

 


 

 

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,............

 

 

 

ANA SAYFA
TERKEDİŞ
YANKILAR
ÇIĞLIKLAR